Ruhun karanlık gecesi, bir çok manevi arayış içinde olan bireyin hayatlarının bir noktasında geçtiği bir süreçtir; ben onlardan biriyim. Karanlık geceden spiritüel metinlerde ve öğretilerde fazla bahsedilmemektedir. Çoğu zaman, mutlu olmamız, titreşimi artırmamız, ışığa bakmamız söyleniyor, ancak karanlığı sevene kadar hiçbiri kalıcı olmayacak.

Ruhun karanlık gecesi, bir kişinin ego / sahte benliğinin gerçekte SEVGİ olan benliğine “ölümü” ya da başka bir deyişle egonun sahte olduğunu ve asla var olmadığını fark ettiği genelde bir güzel deneyimdir.

Bu süreç kişinin hayatının herhangi bir noktasında gerçekleşebilir, ancak genellikle ruhsal arayış içindeki kişi çok fazla manevi bilgi veya büyüme elde ettikten sonra ortaya çıkar. Bunun nedeni, egonun şu an var olduğu ve sizi bulunduğunuz ışıktan uzak tutmak için dizginleri tuttuğudur..

Bu çok güzel ve kutsal bir süreç olsa da, süreç çok zor olarak algılanabilir. Özellikle kalın bir sis içinde olduğunuzda. Bu yüzden bu duruma ruhun karanlık gecesi denir, bazılarına ruhun karanlık yüzyılı gibi görünebilir 

Sanki ışığı bir daha göremeyecek olup karanlıkta sıkışmış gibi hissedersiniz. Bu süreçten dolayı şimdiden tamamen yalnız hissediyorsunuz ve üstüne üslük bu süreçten çoğu spiritüel makalelerde bahsedilmiyor. Bunun nedeni, çoğumuzun karanlıktan kaçmaya çalışması ve ışığa ulaşmak istemesidir; şu bilinmelidir ki “karanlık görmezden gelindiğinde büyür”.

Birçoğu, Karanlık Gecenin belirtileri ortaya çıktığında yanlış bir şey yaptığını düşünüyor. Özellikle eğer çok fazla deneyimsel manevi büyümeden geçtiyseler. Bu gerçek değildir! Karanlık Gece Şovuyla karşılaştığınızda spiritüel bir detoks yaşayacağınızdan dolayı şükran duyunuz.Yaşadığınız acı, yıllarca, on yıllarca ve hatta yaşamlarda bastırmaya çalıştığınız acıdır. Sonunda verdiğiniz sevgiyle iyileşmek için nihayet yüzeye çıkıyor. Bu acıyla yüzleşmek acı verici görünse de, bu acının nihayetinde sizden aktığı için onur duymalısınız. Uzun zamandır tuttuğumuz ağır yükün farkına bile varmıyoruz.

Sebebi ne olursa olsun, şimdi, acınızın ve kaynaktan ayrılma duygunuzun iyileşmesi kaçınılmaz olan bir konumdasınızdır. Bu acı, Karanlık Gecede olduğunuzda kesinlikle böyle hissetmenize rağmen kişisel bir acı değildir! Ego gerçekten var olmadığı için bu acı sadece hikayeler eklediğimiz bir duygu. Dünyada hissedilen bu acı bütünseldir. Bunu, kaynaktan ayrı varlıklar olduğumuz inancı nedeniyle hissediyoruz. Bu acıyı kabul ettiğinizde ve iyileştirdiğinizde, dünyanın acısını otomatik olarak iyileştirirsiniz!

Karanlık Gecede olduğunuzda, sanki depresyondaymışsınız gibi hissedersiniz. “Ruhsal bir bunalıma” sahip olmanıza rağmen, bu klinik depresyondan farklıdır, çünkü semptomlar belirli bir dış etken yüzünden ortaya çıkmaz. Birisi ya da başka birşey yüzünden depresyonda değilsinizdir, doğal olarak ortaya çıkmıştır. Konuşmak istemiyor ve nedenini bilmiyorsunuz. Kabuğunuzu kırmak için her şeyi denediniz ve hiçbir işe yaramıyor. Karanlık Gece ne kadar çok dışarı çıkmaya çalışırsanız, o kadar çok devam edecektir.

Çok uzun süredir bastırmaya çalıştığınız her türlü duygu gün boyunca ve gecelerde sizi bırakmıyor: suçluluk, utanç, hayal kırıklığı, çaresizlik, öfke, keder, kendine acıma, yalnızlık. Bu duygular dikkatinizi çekmeye çalışıyor, ancak onları göz ardı etmeye ve onlara karşı koymaya devam ediyorsunuz. Bu duyguları yalnızca sevginizi isteyen bir çocuk olarak düşünün. Nihayet onlarla yüzleşinceye kadar dikkatinizi çekmeye ve kabul edilmeye çalışıyorlar. Onlar sizin duygularınız değil, onlar sadece bir hikayeyi bağladığımız bedendeki duygular.

Karanlık Gecede kendinizi tamamen yalnız hissedersiniz. Bu olayı atlatan veya halen devam eden birçok insandan haberiniz olmayabilir. Sevdiğiniz arkadaşlarınızdan yeterli destek alamayacağınızı düşünürsünüz çünkü ya deli olduğunuzu düşünürler ya da kendi korkuları ortaya çıkar ve durum daha da kötüleşir. Etrafınızdan kurtulabilseydiniz, yapardınız, ancak artık buna enerjiniz ya da daha çok ortak ilgi alanınız kalmamıştır. Tüm enerjiniz, kaçınılmaz olana direnerek veya sahte benliği korumaya çalışarak egonuza gidecektir. Artık size hizmet etmeyen şeylere..

Tamamen sıkışmış hissedersiniz! Komik olan şey, sıkışmak istemeniz ya da artık Karanlık Gece’de olmamanız. Bu, Karanlık Gece’de yaşadığım bir gerçeklikti. Bir tarafta sefil ve acı çekiyorsunuz, ancak diğer taraftan bu Karanlık Geceden ayrılmak gerektiğini biliyorsunuz, bu acıyı bırakıp bu değişikliğin gerçekleşmesine izin vermelisiniz. Ve bu en derin korkularınızdan biri! Egonuz kaçınılmaz olarak ortaya çıkandan ölesiye korkuyor. Karanlık Gecede hissettiğim acıların hepsini bile bile , yine de bırakmak istemiyordum. Eğer yapsaydım, bu kimliğim olarak bildiğim egonun düşmesi anlamına geliyordu ve o zaman ne olacaktı? Kontrolü kaybetme korkusu ve hiç duymadığım bu bilinmeyenden korkmam beni çok rahatsız bir noktada sıkıştımıştı!

Bazen Karanlık Gece’deki dış koşullar o kadar rahatsız edici olabilir ki sizi dışarı çıkmanın tek yolunun teslim olunması gerektiği bir noktaya götürür. Küçük kişisel benliğin artık bu şartları “düzeltmesi” mümkün değildir ve hayatın sizin yerinize geçmesine izin vermeniz gerekir. O zamanlarda bu durumdan çok rahatsız ve gergin olursunuz ki, büyük resmi hatırlarsanız kesinlikle bu bir nimettir!

Kendimizi Karanlık Gecede bulmamızın nedeni, güven, kabul ve sevgiyi öğrenmek ve teslim olmaktır. Bu bizim gerçek doğamız ve ego bunu biliyor ve bununla kavga ediyor. Çok güçlü bir kavga! Egonun kontrol ve korkusundan vazgeçmesi zordur ve bu normaldir, çünkü bu egonun doğasıdır. Bunu sizin değil egonun doğası olarak gördüğünüzde, kaçınılmaz olduğunu düşündüğünüzde size SALIVERME yetkisi verir.

Şimdi Karanlık Geceden çıkmak, size kalmış. Ne kadar hızlı geçeceğiniz, bağımlılıklarınızı bırakmanız ne kadar istekli olduğunuza bağlıdır. Egonun daha sıkı tutunuşu bu zamana bağlıdır. Bu bendim!

Acı çekmeye bağımlıyız çünkü kendimizle savaşmayı seviyoruz. Egomuzla sürekli bir savaş içindeyiz. Bu savaş, ego’yu canlı tutan şeydir. Dolayısıyla bir kimliğimiz olduğuna inanıyoruz. Bu savaş olmadan ne olacağımızı bilmiyoruz. Bu bilinmeyen bölgeden korkuyoruz ve buna karşı savunmasız kalıyoruz. Ancak bu güvenlik açığı ve bilinmeyen bölge Sevgidir. Bu bizim gerçek doğamızdır.

Bizler insanız ve insan arayışta olan bir varlık olduğu için bu boşluğu doldurmak üzere basitçe Var Olmayı ve Sevgiyi her zaman arayacağız. Kendilerini Karanlık Gecede bulacak olanların sebepleri bunlardır. Bu süreçten çıkmanın ilk adımı, bunun sizin için doğal ve kaçınılmaz bir süreç olduğunun farkında olmaktır. Karanlık Gecede olduğunuzu anladığınızda, hiçbir şeyin yanlış olmadığını fark edeceksiniz ve böylece yola devam etmeye başlayabilir ve bu manevi detoksun sizin için işe yaramasına izin verebilirsiniz.

Acıya ve ıstıraba dayanamadığımız için Karanlık Gecenin içindeyken sürekli içinden çıkmayı isteriz; ancak ruhunuzun gerçekten bu durumun içinde olmak istediğini ve istediğiniz zaman içinde bulunduğunuz durumdan çıkabileceğinizi anladığınız an, bu işlemi kaçınılmaz olarak kabul edeceksiniz.

Sonraki adım, hiçbir şey yapmamaktır. Şimdi, bu basit görünebilir, ancak bir egonun bakış açısından bu imkansızdır ve ego için “ölümü” simgelemektedir. Egon, sana yalanlar söyleyip, çok fazla gürültüye neden olacak ve seni endişelendirmeye, korkutmaya veya “kontrol” etmeye çalışacaktır, ancak bu düşünce ve hisler seni tanımlamaz. Bu düşüncelerin ve duyguların farkındalığına vardığın için sen bunlardan çok daha büyük bir varlıksın. Sen sevgi ya da farkındalığın kendisisin. Dolayısıyla bu düşünceler ortaya çıktığında, onları gözlemle, veya bir his ortaya çıkarsa o hissi hissetmek yeterli olacaktır. Karşı koymaya çalıştığın her düşünce, his ve durumu sev ve kucakla. Bir şeye karşı direndiğin zaman farkında ol. Sadece bunun farkında ol ve karşı koyduğun an vücudunda neler hissetiğini gözlemle. Sıkı ve dar değilmi?

Bu anlamda hiç birşey yapmamak yanlızca olmak demektir. Doğal durumundaki SEVGİ ve farkındalık ol. Karanlık Gece çok üzücü görünüyor çünkü çok direniyoruz. Ego hayatta kalma savaşı verdiği için korku kıskacı bu noktada çok güçlüdür. SEVGİ olduğumuzu unuttuk, ve biz SEVGİysek, kaçınılmaz olduğunu anladığımız için her şeyi kucaklar ve hiç birşeyin bize zarar veremeyeceğini idrak ederiz. Hiçbir şey sana dokunamaz. Hiçbir şey seni sarsamaz. Olduğun ışık yansıdığı herşeyi doğal ışık haline çevirir. Hepimiz biriz.

Sahip olduğumuz tek şey bu an olduğu için, Karanlık Geceden yarın çıkamazsın, yanlızca ŞİMDİ çıkabilirsin! Buradan çıkmanın anahtarı … SEVMEK – Dünyada olmamızın tek sebebi. En önemli nokta, tıpkı egolarımız gibi, Karanlık Gecenin de bir yanılgı olduğudur. Hep EVimizdeydik ve Karanlık Gecede aradığımız IŞIK biziz. Elbette ki IŞIK biziz, karanlıktan başka türlü nasıl haberdar olabilirdik? Eğer biz de karanlık olsaydık, karanlığı gözlemleyemezdik.

Bu güzel anı karanlıkla yüzleşmek ve onu kucaklamak için kullan. Üzerine AŞK’ın ışığını tut ve karanlığı yok et. ŞİMDİ uyandın. ŞİMDİ SEVGİsin. Başka bir şekilde olamazdı. Diğer herşey sadece bir rüyadır! Karanlık Geceye ve sıkıştığın yere ne kadar karşı koyarsan, o kadar çok öğrenmen gereken dersleri tekrarlarsın. Kabul et ve ŞU AN’da olduğun anı kucakla. Bu acıyı ve ıstırabı kucakla.

Bu süreçte çaresiz olduğunu bil ve SEVGİye kendini teslim et. Acını, büyük bir dönüşüm ve yeniden doğuş için katalizör olarak kullan. Hayattaki herhangi bir dönüşüm önce acı çekmek zorundaydı. Doğumun en acı veren anı, doğum kanalından çıkmadan önceki kısmıdır. Tırtıllar, yılanlar ve yengeçler da dönüşüm geçirebilmeleri için eski benliğin ölüp yeni benliğin ortaya çıkmasıyla dönüşüm geçiren birkaç hayvandır. Anka kuşu gibi sadece olduğun SEVGİ ile eski benliğinin küllerinin üstünde yüksel! Hayatın tümü döngülerle ilgilidir. Hiç bir şey sonsuza dek sürmez. Bu işlemi de yeniden doğuş için bir geçit töreni olarak gör. Nihayet direnişle uzun zamandır bağlandığınız yükten kurtulacaksın.

Tıpkı Bahar’ın daima Kıştan sonra geldiği gibi ışığı göreceksin! Şafağın her zaman en karanlık saatin ardından geldiği gibi ışığı göreceksin! Tıpkı güneş her zaman bulutların arkasında olduğu gibi, senin Işığın da Karanlık Gece boyunca senin yolunu hep aydınlatıyor. Bu işleme güven ve bunun sadece bir süreç olduğunu öğren. Bu da geçecek.

Tathina

“Çamurun içinden çıkıp çamurlu suyun yüzeyinde çiçek açan bir lotus çiçeği gibi, biz de arındırmalarımızın ve yaşam acılarının üstesinden gelebiliriz”.
Buddha

orjinal link: http://in5d.com/getting-through-the-dark-night-of-the-soul/

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz